30 Mart 2010 Salı

Çap(B)alamak Gerek....


Bu dünyada herkes ne ekerse onu biçer. İyilik yaparsan iyilik bulursun, kötülüğünün neticesi ise yine kötülüktür. Buğday ekilen yerde arpa biter mi hiç? O halde şuna buna bahane bulma, iyi kötü her ne biçiyorsan bil ki kendi ektiğinden başkası değildir. Gönül kazanmak istiyorsan sevgi tohumu ek, cenneti kazanmak istiyorsan yollara diken serpmekten vazgeç.. Hz. Mevlana

Domates yetiştirmek meşakkatli iştir..
Önce tohumu yeşertmen lazım, nemli bir toprağa dikeceksin, üstünü kapatıp, karanlık bir yerde sürekli nemli tutacaksın. 15 gün boyunca su serpiştirerek yeşermesini bekleyeceksin. 5-6 yaprak olduğunda onu oradan alıp başka bir kaba dikeceksin buna şaşırtma denir… domatesi 2 defa şaşırtacaksın….Biraz daha büyüdüğünde onu yetiştirmek istediğin toprağa alacaksın.. Artık sıkı iletişiminiz başlamış demektir… Domatese ne çok ne de az su vereceksin.. Çok su verirsen zayıf olur, çok az verirsen kurur.. Kıvamında vereceksin.. suyu bir adım ilerisinden vereceksin ki güçlü olsun.. Kökleri suyu aramaya çıksın, suya ulaşsın ve güçlensin.. Kök ne kadar güçlü olursa, Gülyüzü de o kadar güçlü olur.. Kökü suyu aramaya çıkacak. Suyu direkt köke vermeyeceksin yani.. Günler geçecek çiçek açsın meyve versin diye sabırsızlanacaksın.. Her sabah o kokuyla uyanacaksın.. Sen onu çap(B)alamaya devam edeceksin, toprağını havalandıracaksın, dallarını kontrol edeceksin. Dalların ana gövdeden çıktıkları yerde çıkan yeni dalları keseceksin. Buna da koltuk alma denir.. Ki dallar sağlıklı gelişsin büyüsün.. Gün gelecek çiçek verecek.. Bir bakacaksın çiçekler her geçen gün artacak.. Bu süreçte suyu dengeli vermeye devam edeceksin, çapayı eksik etmeyeceksin.. Ve ana dalın topraktan çıktığı yere boğazlama yapacaksın…
Bir bakmışsın çiçekler meyveye dönmeye başlamış.. Yeşil yeşil ufak domatescikler çıkmaya başlamış.. Sen bakımı eksik etmeyeceksin.. Domatesçikler büyüyecek, büyüyecek.. Onlarla konuşacaksın, seveceksin onları, ilgi ve alakanı eksik etmeyeceksin. Ki senin verdiğin bu ilgi ve alaka sonucunda KIRMIZI DOMATESLERİ HAKEDECEKSİN.. Hak etmek nerden geçiyormuş anladın mı şimdi YEĞEN?
Ama sen ilgi ve alakayı kesersen senin domatesler hep küçük ve yeşil olarak kalır, bir rüzgarda kopar yada bir soğukta donar ve çürür gider..

Vesselam Domates yetiştirmek meşakkatli iştir, her babayiğidin harcı değildir..
İlgi ve alaka ile büyüttüğün domatesleri yemenin tadı da bir başkadır.. Pazardan, manavdan aldıklarına benzemez yani.. Çünkü onları paranla alır tüketirsin direkt.. Halbuki kendi yetiştirdiklerinde emeğin vardır, sevgin vardır.. Sen varsındır..

Pembelerin Resimleri







Dünyaya merhaba.....
Bu viyolde kağıdın solundakiler pembeler...
Sağındakiler de ticari tohumluktan alınmış salkım domates tohumları...
Hepsi aynı anda dikildi tam 9 günlükler... Pembelerin açık ara farkını görebiliyorsunuz..
Yakında yolları ayrılacak fide torbalarına geçecekler...
Ve neslin bozulmaması için pembeler sera ya salkımlar bahçenin en uç köşesinde yerlerini alacaklar..

Toprağa tutunmaya çalışan kökler.. Bu resimde kırmızı halkalara dikkat edin lütfen.. Kökler toprağın üstünde duruyor gibi bunlara biraz toprak takviyesi yapmamız gerekiyor..





















Bu sene seranın tek konukları pembeler olmayacak...

Komşuları da bir yandan hazırlanıyor. Çengelköy Salatalığı, Kıl Biber, Köy Biberi ve Kırmızı Biber de seradaki yerlerini alacak...

ayrıca sera nın dışında fasülye, patlıcan ve biraz da salkım domates ekeceğim. Onların maceralarını da burdan okuyabilirsiniz....


Resimlerini gördüğünüz minikler Çengelköy Güzelleri...


Eveett uzun süredir ertelediğimiz yazma işine girişebiliriz artık...
Resimler de çok yakında eklenecektir...

Daha önce saksıda başladığım hazır tohumdan salkım domates işini bu sefer pembelerle bahçeye taşımaya karar verdim. Sakarya dan gönderilen tohumların bölgesel olarak uyum sağlayacağını düşünüyorum.

Bunun için 6*12 gibi bir sera yapmaya karar verdim..
Şimdi sera için ön hazırlıklar tamam, sonbaharda bahçe sürüldü, yabani otlar temizlendi.
Bir kere de kaz ayağı ile geçilecek.
Ve peşine sera kurulacak. Babamla hala sera üzerinde çalışmalar yapıyoruz..

Gelelim pembe domateslere
İlk tohumları Çankırı'da çimlendirmeye aldım.. 14 Mart ta biraz tereddütlü olsa da hazırlamış olduğum fide torbalarına ektim. fide torbalarını hazırlarken önce torbalara 2/3 bahçe toprağı doldurdum, üstüne de hazır torf kullandım. Yaklaşık 50 adet pembe domates tohumu toprakla buluştu. fidelik viyol bulamadığım için torbalara ekmek durumunda kaldım..

Aradan geçen 15 günde aldığım haberlere göre hafiften çimlenme başlamış..

Daha sonra ayın 21 inde geri kalan 40 adet tohumu Ankara da ektim. Nihayet fidleik viyol bulabilmiştim.
Böylece 2 kere şaşırtma yapabilecektim... Aradan geçen 1 hafta sonunda çimlenme başladı.. Resimleri çok yakında ekleyeceğim..

Daha önceki saksı deneyimlerimin yeni başlayanlar için fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Tohumları ekmeden 1 gün ıslak tülbentte tutmak işlemi biraz hızlandırıyor.
Fidelik viyoller bu iş için ideal. Toprakla doldurduğunuz viyollerin üstüne birer tohum koyup üstüne çok az bir toprakla kapatıp, onu ılıman bir ortamda tutuyorum. Çimlenme olana kadar üstünü kapatıp, toprağın nemli olmasına dikkat ediyorum.
Çimlenme başladıktan sonra üstünü açıp, güneş ışığı alabilecek bir ortama viyolleri taşıyorum ve doğrudan güneş ışığından uzak tutuyorum.. gerekirse çok az toprak takviyesi yapıyoruö

Amacım fidelerin güçlü olması bunun içinde köklerin gelişmesine önem veriyorum. Az su, az ışık ile güçlü kökleri boylu fidelere tercih ediyorum..

6 yaprak olunca eğer kökler de viyollerin altına ulaşmışsa bunları fide torbasına taşıma vakti gelmiş demektir.
Fide torbalarına taşıdıktan sonra fidelerin biraz daha büyümesini bekliyoruz..

Havalar ısınınca da doğal ortamına taşıyacağız..